ODTÜ'nün havasından memleketin her yerine getirebilmeyi ne çok isterdim...
Seminer günleri boyunca tüm ekip birbirimize içinde bulunduğumuz bu atmosferin bize gerçekten iyi geldiğini tekrarladık. Dilerim tekrar buluşuruz ODTÜ'yle...
Son günün tatlı yorgunluğuyla girdiğim seminerlerden notlarla yeniden buradayım:)
Mutluluk ve
İlişkilerde Bağlanma- Nebi SÜMER
Güvenli
bağlanmanın, anne-çocuk arasındaki sihirli bağın yaşamımıza olan etkisinin
konuşulduğu semineri, bir anne ve sınıf öğretmeni olarak epey faydalı buldum.
Mutluluğun,
olumlu duyguların asıl kaynağının bebekken anneyle kurulan güvenli bağlanmayla
ilişkili olduğunu söyleyen Nebi Hoca, ülkelerin mutluluk düzeylerini gösteren
rapor sonuçlarını bizlerle paylaştı. Raporlarda paranın mutluluğa biryere kadar
katkısı olduğu fakat sonrasında etkisinin giderek azaldığı görüldü. Maddi
yeterlilikten ziyade, yakın hakiki ilişkiler kurmanın, anlam ve amaç sahibi
olmanın, iç motivasyonlar sebat gösteren beceriler geliştirmenin insanı mutluluğa
götüren asıl yollar olduğunun altını çizdi Sümer.
Gelecekteki
mutluluğumuzun anahtarının çocukluğumuzdaki duygusal sağlık olduğuna vurgu
yapılırken, erken dönemdeki aile yaşantısının ve duygusal kalitenin önemine
dikkat çekildi. Harvard Üniversitesinin yaptığı araştırmaya göre; ekonomik
zorluklardan bağımsız yakın ve istikrarlı eşi-dostu- aile üyesi- arkadaşları
olanlar daha mutlu ve uzun bir hayata sahipler. Nebi Sümer bu noktada,
“Bekarlık sultanlıktır” savının da gerçekliği olmadığını vurguladı J
Araştırma, evlilerin bekarlardan hem daha mutlu olduklarını hem de daha uzun
süre yaşadıklarını gösteriyor.
Seminerde
verilen çarpıcı bilgiler şöyle; ilk 3 yıldaki zorluklar, istismar, travma ve
yoksunluk yetişkinlikte %60 oranında ağır fiziksel hastalığa kapılmayı
doğuruyor. Sürekli stres altında olmanın beyindeki bağlantıları olumsuz yönde
etkilediği, beşikten mezara yaşamsal bağın kaynağı olan, anne sevgisi
bağlığının aşı, vitamin kadar etkili olduğuna vurgu yapıldı. Ayrılık ve
fiziksel acıda beynin aktif olan aynı bölgesindeki kimyasal etkilerinin de aynı
olduğu grafiklerle sunuldu. Son olarak bağlanma ve keşfin birarada olduğunda
güvenliği olduğu, mutluluk ve öz kaynaklarının kültürel farklılıklarla da
şekillenebileceği tartışıldı.
Atarca’lardan
(Pulsarlar) Neler Öğrenebiliriz?- Altan Baykal
Evrenin
en şaşırtıcı nötron yıldızlarının Pulsarlar olduğunu bu seminerde öğrendim.
İçlerindeki yerçekimi, atomu yerle bir edip elektron ve protonları nötrona
dönüştürebilecek kadar güçlü.
1967’de
ilk kez Pulsar keşfiyle periyoduk tablodaki yerleri de bulunmuş oluyor.
Lisa
2030 Deneyi ile 3 uydunun birbirine sinyaller yollayarak 4 milyon gravitisyon
dalgalarının görülebileceği iddia ediliyor.
“Nasa
Team First to Demonstrate X-Ray Navigation in Space” çalışmasına göre
Pulsarlar’ın uzay yolculuklarında da kullanılabilecekleri söyleniyor.
Pulsarlar’ın Dünya’da kullanım alanlarının bu manyetik alan olduğu, labaratuvar
ortamında üretilemediklerine de vurgu yapılıyor. Uydularla görünen Pulsarlar’ın
hikayesi tahmin ettiğimden de ilginçmiş…
İletişim ve
Şifreleme- Mahmut Kuzucuoğlu
İletişimin
yaşamımızdaki önemine vurgu yapan Mahmut Hoca ille de empati diyor! İnsanın
yegane özelliğinin empati olduğunu ısrarla söylüyor Kuzucuoğlu.
Kodlamanın,
şifrelemenin yaşamımızın neredeyse her yerinde olduğu örneklerle paylaşıldı
seminerde. Biz öğretmenlere, öğrencilerimizin kendilerine özel şifreli dil
geliştirme etkinliklerini önerdi Hoca. Bunlar matematiksel işlemler de
içerebilirdi.
Gizli
kodlarla şifrelerin oluşturulması bilimi olan “Kriptografi”nin tarihi M.Ö.
1900’lü yıllara dayanıyor.
2.
Dünya Savaşı’nda Manchester Üniversitesi Profesörü Alan Turing’in filmini
izlememizi de önerdi Mahmut Hoca.
Mısırlı
mezar taşlarından, Julius Caesar’a kadar uzanan bu şifreli mesajlaşma ağının,
çocuklarla harf ve rakamlarla beraber sınıftaki eğlenceli dönüşümü kulağa çok
hoş geliyor. Bunu mutlaka sınıfımda deneyeceğim!
Not: Fotoğrafta seminerin son gününde ODTÜ İİBF binasının sıcak aile ortamını aratmayacak atmosferinin etkisiyle, kendisini evinde hisseden pijamalı bir Leyla ve muhteşem misafirperverlikleri, ilgileriyle ODTÜ'lü abilerini görüyorsunuz :) Dileriz ileride Leyla ODTÜ'de o zaman hocası olacak abileriyle yeniden karşılaşırlar :)
Yorumlar
Yorum Gönder