Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gezelim, Söyleşelim!

  Leyla'lı günler zamanla daha da keyifli olmaya başladı. Geçenlerde ilk kez kahkaha attı mesela; bütün duyularımızla devamını bekledik, üç dört kez geldi üst üste. İnsanın bu anlarda hissettiği tüm duyguları koruyup saklayabileceği bir sandık olmalı, gün gelip açmalı onu, yaşamalı yeniden; ne başkaymış, ne güzelmiş...   Kış bebeği olması düşündürüyordu beni; soğuktan koruyabilecek miyiz, aman hasta olmasın, ateşini çıkarmayalım, üşütmeyelim... Bir yandan da rahat bir ebeveyn olmanın yollarını arıyordum; biz ne kadar rahat olabilirsek onun da bunu hissedip daha sakin olabileceği düşüncesiyle hareket etmeye çalışıyordum. Gerçekten bazı günler deneyimliyorum; çocuk bize bizle geliyor cidden. Bu bebeler var ya bu bebeler her şeyi anlıyorlar; anlamıyorlarsa ben de İrem değilim! :)   Bir süre evdeydik, rutin kontroller için çıkıyorduk sadece evden; aldığımız havayla idare ediyorduk artık:) Domestik sayılabilecek türden bir insanım; evde hiç sıkılmam, en çok mutlu olduğum

Neydik, Ne Olacaklar?

  Cumartesi gecesi uzun zamandır ilk defa televizyonda izlemeye değer bir programa rast geldim. CNN'de Deniz Bayramoğlu'nun Gündem Özel programında birbirinden güzel konuklarla çocuklar, öğretmenler, anne-babalar, eğitim, teknoloji, beslenme üzerine pek çok şey konuşuldu. Böyle oturumlara denk geldiğimde üniversitede geçirdiğim 4 yılı (+2 de yüksek lisans diyelim) hatırlarım hep, 3 saat boyunca pür dikkat izlenilen bu programda neler yoktu ki... Aldığımız tüm pedagoji derslerinin özeti gibiydi adeta; örnekler yerinde ve can alıcı, yaşamla iç içe, esprilerle bezeli akıcı üslup da cabası. İyi geliyor böyleleri insana.   Zaman değişiyor... Değişimin böylesine hızlı oluşu zaman zaman hangimizi korkutmuyor ki... Dört bir yanımızı saran sosyal ağlarla yaşamak bizi de değiştiriyor ve evrimleşiyorsak ya da tüm bu sanal dünyadan yalıtıyorsak kendimizi; ikisi de kendi tercihimiz nihayetinde. Hangisi doğru bilmiyorum ama benim de bu değişimle ilgili ciddi çekincelerim ve soru işaret

Annem ve Kızım :)

  İş hayatına döneceğim günleri gergin bir şekilde bekler oldum ne yazık ki... Saatler 12'yi vuracak ve Pamuk Prenses Külkedisi'ne dönüşecek...   Çalışan bir  annenin çocuğuyum; güzel annem ben kırk günlükken işe başlamak zorunda kalmış, şanslıyım ki yaban ellere kalmadan babaannemin ellerine konuvermişim. Çocukluğumda eksikliğini hissettiğim hiçbir şey yaşamadım; etrafım sevgi çemberiyle sarılmış gibiydi ama hiçbir şey annemin yerini tutmuyordu tabii ki. El kadar bebek halimle annemin geleceği saati bilip kapının girişinde onu karşılamak üzere hazır olurmuşum; karşımda görür görmez attığım sevinç çığlıkları da o zamanlar çıkardığım en güzel seslermiş. Onunla geçirdiğim her an oldukça kıymetliydi, misafir ağırladığımız akşamlar annemle baş başa kalmanın yollarını arayıp duruyordum; uykum var bahanesiyle kolundan tutup, onu birlikte uyumaya ikna etmek en çok başvurduğum yöntemdi. Onca işin arasında bize özel zamanlar hep vardı, şimdi de öyle... Annelerin "ayağa dolanı