Bir pazar gecesi... Haftanın maç özetleri yine televizyonlarda bu saatlerde baba; sanırım şimdilerde o kadar da tutkunu olmazdın futbolun... Bilmiyorum ki, tahmin benimki. Sana kızıyorum, küsüyorum bazen ama yine en çok seninle paylaşıyorum içimdekileri. Yaşadığım her şeye eşlik ettiğini biliyorum; ilk kez çok uzaklara gittiğimde yalnız değildim örneğin, kızın olmanın gücünü yeşertmiştim susuz kurak topraklarda. Sesini unutur muyum diye çok korkuyordum; unutmadım.Sesin, kahkahadan katılırken kesik kesik gelir, afacan bir çocuğa dönüştürürdü seni; gözlerin gibi, onlar da hep çocuk bakardı çünkü. Baba, ben anne oldum. Gözümden kızım için akan her damlada seni de anlamıştım artık. Şimdi şöyle oturup konuşsak, biriken neler var neler... Kolum kırılmıştı hani; düşmüştüm ve kırılmıştı, hiç de tedavisi olmayan bir şey değildi; alçıydı ameliyattı derken geçip gidecekti işte ne vardı ki bunda... Sen bir kırık...
"Akılla bir konuşmam oldu..."